Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.

    Verdik biz de çocuklara dünyayı, dünyada ilk ve tek olarak... İçlerindeki masumiyeti, saflığı, iyiliği ve umudu yaysınlar diye dünyaya, dünyayı verdik çocuklara. Savaşların, oyuncak paylaşmaktan ibaret olduğu; paranın, bir şekerle anlam bulduğu; diplomasinin "Anne, babama söyleme lütfen!"den ileri gitmediği; yalanın hâlâ yüz kızarttığı; gücün, kaydırak merdivenlerini tırmandıktan sonra anlamını yitirdiği tertemiz bir dünya sunsunlar diye bize, dünyayı verdik çocuklara.

     Yalnızca bir bayramın adı değildir 23 Nisan; ulusal egemenliğin, milli iradenin ve demokrasinin çocukların gülen yüzleriyle ile temsil edildiği bir resimdir. Yılda bir gün de olsa bizlere çocukluğumuzun pembe düşlerini anımsatan, çocuklarımızı her zamankinden daha fazla baş tacı yaptığımız 23 Nisan'ın coşkulu sesleri ve renkleri bu yıl sokaklarımızı, okullarımızı şenlendiremiyor yazık ki. Bizler, günün anlamını bilip milli irade ruhunu bir çocuğun tertemiz kalbiyle birleştiren Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kıymetli armağanına sahip çıksak da bu yıl çocuklarımıza bir bayram borçlandık.

     İçimizdeki çocuğu kaybetmemek dileğiyle önce çocuklarımızın sonra tüm milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlarım.