Toplulukların önce toplum, ardından da millet vasfına ermesi, paydaşlarının ortak duygu ve düşünce birlikteliğine ulaşmalarıyla mümkündür. Dolayısıyla toplumu çeşitli organlardan oluşan bir vücut gibi görmek gerekir. Vücuttaki ahenk nasıl ki organlar arasındaki uyuma bağlıysa toplumsal ahenk de toplumu oluşturan her bir şubenin topyekûn uyumuna muhtaçtır. 

Bu bağlamda engelli bireylerimizi toplumsal şubelerimizden biri olarak görmek gerekmektedir. Çünkü onlar, milli kimliğimizin olmazsa olmazı olan yüksek değerleri bizlere hatırlatırken benliklerimizdeki kusursuzluk fikrinin aslında gerçek kusur olduğunu fark ettirir. Bu yüzden onlar, mahşeri vicdanı diri tutar ve toplumun medenî hüviyete ulaşmasına zemin hazırlar. Dolayısıyla engellilik yalnızca engelli vatandaşlarımızın karşı karşıya bulunduğu bir sağlık sorunu olmanın ötesinde, sosyal boyutlarıyla toplumu ilgilendiren insani bir meseledir.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak her öğrencimizi biricik ve değerli olarak görürken engelli öğrencilerimize olan ilgi ve hassayetimizin bu anlamda bir kat daha yüksek olduğunu ifade etmek istiyorum. Yürüttüğümüz çalışmalar, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle daima onların ve ailelerinin yanında olduğumuzu da bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. 

Bu his ve düşüncelerle 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün toplumsal farkındalığımızı arttırmasına ve onların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımlar atılmasına vesile olmasını temenni ediyor; kendilerine sağlık, mutluluk ve esenlik diliyorum.