Her toplumun tarihinde kırılma anları vardır. Bu zamanlarda sergilenen cesaret, tarihin ve dolayısıyla toplumun yönünü umut dolu bir geleceğe doğru çevirir. 2016 yılının 15 Temmuz gecesi yaşananlar, milletimiz ve tarihimiz adına işte böyle bir kırılma anını temsil etmektedir. Aziz milletimiz, FETÖ cuntasının hain darbe girişimi karşısında asil ve kahramanca duruşuyla bir kez daha adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.

İstiklal ve istikbal uğruna, devletini ve demokrasisini korumayı görev addederek canı pahasına milli iradeye sahip çıkan yiğitler, hem ülkemiz hem de dünyadaki diğer mazlum milletler için bir örnek ve umut ışığı olmuştur. Öyle ki tarihini emsalsiz zaferlerle süslemiş milletimiz, 15 Temmuz gecesi bir kez daha tek yürek olarak bedeli kanla ve canla ödenen bu topraklara sahip çıkacağını göstermiştir.

Eğitim camiası olarak 15 Temmuz'un doğru anlaşılması ve unutulmaması için çabalıyoruz. Evlatlarımızın her daim birlik ve beraberlik içinde olması, milli bilincini kaybetmemesi için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Zira şu gerçeğin farkındayız: Meydanlarda kazanılan zaferler, yüksek düşünceyle ve yerli-milli üretimle taçlandırıldığında gerçek anlamını kazanacaktır. Bu şuurla yetişen gençlerimiz, şan ve şerefle dolu mazisinden aldığı güçle, ülkesine ve değerlerine sahip çıkarak bizleri geleceğe güvenle taşıyacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde, milletimizin maddi ve manevi varlığına, darbe vurmak isteyenlere karşı gövdesini siper eden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anarken, vatanına ve bağımsızlığına sahip çıkan aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.