Öncelikle geleceğin mimarı ve birer ruh sanatkârı olan fedakâr öğretmenlerimizi "24 Kasım Öğretmenler Günü" vesilesiyle selamlamak istiyorum.

Medeniyetimiz, bir yandan beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi tavsiye ederken diğer yandan kalemi kılıçtan üstün tutan bir vizyonu, mensupları için ortaya koymuştur. Bu bağlamda bizler, bilgiyi ve bilgi edinmeyi üstün tuttuğumuz her dönem şan ve şeref sahibi olmuş; yüksek ahlak ve fazilet dağının zirvelerine tırmanmışızdır. Söz konusu serüvende bizlere mihmandarlık eden, yolumuzu aydınlatan, kimliğimizi kazandıran unsurun öğretmenlerimiz olduğu bir gerçektir.

Öğretmenlik tarih boyunca daima bir meslekten öte anlamlar ifade etmiştir. Zira bu görevi ifa eden öğretmen, salt bir bilgi kaynağı olarak görülemeyeceği gibi bir bilgi aktarıcısı da değildir. Her şeyden evvel o, toplumu oluşturan her bir ferdin şahsi tarihinde, dokunuşlarıyla derin izler bırakırken; yetiştirdiği nesiller ile de milletinin tarihsel varlığını teminat altına almaktadır. Dolayısıyla öğretmen, toplumunun varoluş mücadelesini yürüttüğü tarih sahnesinde başrol oyunculuğunu üstlenmektedir.

2020 yılının Mart ayından itibaren yaşadığımız pandemide birçok sahada olduğu gibi eğitim-öğretim sahasında da çeşitli sıkıntılarla karşılaşılmasına rağmen süreci en az hasarla atlatmamızda fedakâr öğretmenlerimizin büyük rolünün olduğu muhakkaktır. Bu süreçte mesai kavramını mesleki yaşamından çıkaran, eğitim ve öğretim ihtiyacının karşılanması adına gece gündüz çaba sarf eden, öğrencilerine ulaşabilmek adına teknolojinin tüm imkânlarını kullanan öğretmenlerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Geride bıraktığımız bir buçuk yıl bizlere gösterdi ki teknoloji çağında dahi sevgi, şefkat, fedakârlık ve idealizm söz konusu olduğunda, eğitim ve öğretimin merkezinde yine öğretmenler olmuştur.

Eğitim camiası olarak, Gazi Mustafa Kemal'in "Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." sözü doğrultusunda bilimsel bilginin değerini kavramış, kültürüne duyarlı ve ahlaklı bireyler yetiştirmeyi her zaman kutlu bir vazife olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim. Dün olduğu gibi bugün de vatanına ve bayrağına bağlı, ülkesine hizmet etmeyi kutsal bir vazife bilen, ahlaki meziyetlerle donanmış doktorlar, bilim insanları, sanatçılar, hukukçular, mühendisler, devlet adamları ve daha nicelerini yetiştirme azmindeyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, öncelikle görevi başında şehit düşen eğitimcilerimiz olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimize Yüce Allah'tan rahmet diliyor; uzun yıllar öğrencilerini büyük bir fedakârlıkla yetiştirmiş ve ardından emekliliğe ayrılmış öğretmenlerimize de sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler niyaz ediyorum.

Millet Mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e Başöğretmenlik unvanının verildiği bu anlamlı günde, bütün meslektaşlarıma hayatlarında başarı ve mutluluklar temenni ediyorum.

Tüm öğretmenlerimizin "24 Kasım Öğretmenler Günü" kutlu olsun.