Sevgili Öğretmenlerim, Kıymetli Meslektaşlarım, 

Türk milletinin millî varlığına ve geleceğinin inşasına her zaman olduğu gibi bugün de öncülük etmektesiniz. Bizlere Peygamberimizden emanet bu mukaddes mesleği tercih eden, onun getirdiği maddi manevi sorumluluğu sırtlayan, öğrencisinin gönlüne dokunarak, onun içindeki cevheri keşfeden, onların gözlerinin içine hep dikkatle bakan sizler; şimdi her daim yaptığınız gibi onları şefkatle sarmaya, yollarını aydınlatmaya; velilerinizi sabırla telkin ve teskin etmeye devam ediyorsunuz. Yaşadığımız teknoloji çağında zaman son sürat akarken, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da karşımıza çıkan değişimler sizi yavaşlatmıyor aksine bilginizle beraber tecrübeniz ve irfanınız ile de çocuklarımızı geleceğe hazırlamak yolunda gayrette bulunuyorsunuz. Eğitim sistemimizin kalitesini belirleyen yegâneliğin, içinizdeki bu meslek aşkı ve cesur adımlarınız olduğuna inanıyorum.

Bu kadim görevde hiç şüphe yok ki öncelikli amacımız; insanlığa, vatanımıza, milletimize manevi değerlerimiz ışığında Şeyh Edebali' nin dediği gibi "ilim bilen, irfan bilen, söz bilen, hal bilen, ahval bilen, gönül bilen" evlatlar yetiştirmektir.

Öğretmenlik adı konulmamış bitmeyen bir sevda; bir ömür süren bir gönüllülük; karşılık beklemeksizin verilen emek; çabalamak ve bir çocuğun gülümsemesiyle ödüllenmektir. Öğretmenlik bir ruh sanatkârlığı; öğrencinin en kutsal yönü olan kendi hakikatini arama hakkına da saygı duyarak, aramayı öğretmek sanatıdır.

Millet Mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verildiği bu anlamlı günde; hakikati öğrenmek için çabalayan genç nesile, bu emanet ve mesuliyet duygusu içerisinde öğreten; gönül, akıl, ruh dünyamızı aydınlatan tüm meslektaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü yürekten tebrik ediyorum.